Gaziantep’te el emeğiyle üretilen çelik kasalar Türkiye’nin kasa ihtiyacının yüzde 90’ını karşılarken birçok Avrupa ve Balkan ülkelerine de ihraç ediliyor.
Gaziantep’te el emeğiyle üretilen çelik kasalar Türkiye’nin kasa ihtiyacının yüzde 90’ını karşılarken birçok Avrupa ve Balkan ülkelerine de ihraç ediliyor.
Gaziantep sanayisi birçok alanda olduğu gibi para kasası imalatında da ülkenin ihtiyacını karşılıyor. Sağlamlığı ve teknolojisi ile hırsızların korkulu rüyası kasalar, Türkiye’nin birçok iline gönderildiği gibi yurt dışında ABD, İngiltere, Almanya, Kosova ve Balkan ülkelerine de ihraç ediliyor. Üretilen kasalar elektronik sistemli, uzaktan kumandalı, darbe sensörlü, yanmaz dış kaplama, şifreli olma gibi özellikleriyle de ön plana çıkıyor. İmalathanede yaklaşık 1 haftada 1 kasa olacak şekilde üretim yapılırken kasaların ağırlığı ise talebe göre 2 tona kadar da çıkabiliyor. Birçok bankanın kasa kapıları Gaziantep’te bulunan kasa imalathanelerinden talep ediliyor. Bu nedenle hırsızların karşılaşmaktan korktuğu kasa türlerini en çok talep edenler listesinde başında kuyumcular ve bankalar bulunuyor.
‘Kasalarımızın her bir damlasında bin tane alın teri var’
Gaziantep’te üretilen kasaların teknolojiden uzak, el emeğiyle üretildiğini belirten Abdulkadir Tekler, ‘Biz Gaziantepliler olarak çelik para kasa imalatının ilk yapıldığı şehiriz. Türkiye’nin bazı bölgelerinde üretimler olsa bile aslı burada takipçileri diğer şehirlerde üretiliyor. Bizde ustalarımızın bize öğrettiği sanatı en iyi şekilde icra etmek, teknolojiden uzak olarak tamamen el emeğiyle yaptığımız ürünlerdir. Güvenilir olan kasalarımızın her bir damlasında bin tane alın teri var’ dedi.
‘Kasalar el ile taşınamayacak derecede’
Kasaların üretilirken her türlü hırsızlık olayın karşı önlem alınarak üretildiğini söyleyen Tekler, ‘Zaman içerisinde hırsızlık olayları gelişiyor. Dolayısıyla bizde ona göre kasalarımızda tedbirleri geliştiriyoruz. Mesela kasalarımızın içerisinde pikler, çelikler, dolgu, ızgara betonlar, şifreler bulunuyor. Ayrı olarak darbe kilitlemeleri de var. Vurulduğunda kasa kendini kilitliyor. Ortalama kasalarımız 1 buçuk ton ve 2 ton gelen kasalarımızda var. 500 kilo gelen kasalarımızda var. Bu kasalar el ile taşınamayacak derecede olan kasalardır. Sarraf arkadaşlarımız normal büro ofis kasalarını tercih etmemeleri gerekiyor. Haberlerde hep görüyoruz kasayı arabanın içerisine koyup götürebiliyorlar. Onlara para kasası değil de evrak kasası olarak görüyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’nin kasasının yüzde 90’ını üretiyoruz’
Türkiye’nin yanı sıra yurt dışına da kasa ihraç ettiklerini söyleyen Tekler, rahat etmek isteyen kişilerin kasalarını Gaziantep’ten almaları gerektiğini ifade ederek, ‘Biz kasaları ortalama haftada bir tane çıkacak şekilde ayarlıyoruz. Taleplerimiz pandemiden sonra çok fazla arttı ama kalifiye eleman sıkıntısından dolayı eski ustalarla çalışıyoruz. Gaziantep’in kasaları Türkiye’ye tamamen hitap eder. Türkiye genelinin yüzde 90’ını üretiyoruz. Yüzde 10’luk kısımları diğer iller üretiyor ve yaptığımız üretimin yüzde 50’si de yurt dışına ihraç ediliyor. İngiltere, Almanya, Kosova ve Balkan ülkelerine çok ihracatımız var. Bir insan başını yastığına rahatça koyduğunda rahat uyumak istiyorsa Gaziantep’ten kasa alacak ve kaliteli olanını tercih edecek’ ifadelerine yer verdi.
‘Kasa fiyatlarımız 10 binden başlayıp 50 bin TL’ye kadar çıkıyor’
Gaziantep’te üretilen kasaların geçen seneye oranla fiyatında yükseliş olduğunu ve fiyat artışına rağmen talebin çok olduğunu söyleyen Tekler, ‘Fiyat olarak Türkiye şartlarına göre yükselişte ama biz para kazanmaktan çok müşteri kazanmayı gönül kazanmayı tercih ettiğimiz için ekonomik olarak zorluk yaşasak ta yükseltmiyoruz. Geçen seneye oranla fiyatlarda yüzde 50 artış var. Buna rağmen talep çok yüksek ve yetiştiremiyoruz. Müşterilerimizi sıraya koyarak 2 ay sonrasına kadar sipariş alıyoruz. Fiyat ortalamamız 10 binden başlayıp 50 bin TL’ye kadar ya da müşterinin isteğine göre artıyor’ şeklinde konuştu.
‘Hırsızların korkulu rüyası olduk’
Ürettikleri kasanın hiçbir şekilde açılmadığını ve bu nedenle hırsızların korkulu rüyası olduklarını aktaran Tekler, ‘İşe başladığımızdan bu güne kadar ustalarımızın bizi yetiştirmesindeki en önemli etken hırsızların korkulu rüyası olmaktı. 30 yıla yakındır bu iş ile uğraşıyorum. Yapmış olduğumuz hiçbir kasa açılmamıştır. Birçok girişim olmuştur fakat kendi kasamızı biz bile açamadık’ diye konuştu.
Gaziantep’te el emeğiyle üretilen çelik kasalar Türkiye’nin kasa ihtiyacının yüzde 90’ını karşılarken birçok Avrupa ve Balkan ülkelerine de ihraç ediliyor.
Gaziantep sanayisi birçok alanda olduğu gibi para kasası imalatında da ülkenin ihtiyacını karşılıyor. Sağlamlığı ve teknolojisi ile hırsızların korkulu rüyası kasalar, Türkiye’nin birçok iline gönderildiği gibi yurt dışında ABD, İngiltere, Almanya, Kosova ve Balkan ülkelerine de ihraç ediliyor. Üretilen kasalar elektronik sistemli, uzaktan kumandalı, darbe sensörlü, yanmaz dış kaplama, şifreli olma gibi özellikleriyle de ön plana çıkıyor. İmalathanede yaklaşık 1 haftada 1 kasa olacak şekilde üretim yapılırken kasaların ağırlığı ise talebe göre 2 tona kadar da çıkabiliyor. Birçok bankanın kasa kapıları Gaziantep’te bulunan kasa imalathanelerinden talep ediliyor. Bu nedenle hırsızların karşılaşmaktan korktuğu kasa türlerini en çok talep edenler listesinde başında kuyumcular ve bankalar bulunuyor.
‘Kasalarımızın her bir damlasında bin tane alın teri var’
Gaziantep’te üretilen kasaların teknolojiden uzak, el emeğiyle üretildiğini belirten Abdulkadir Tekler, ‘Biz Gaziantepliler olarak çelik para kasa imalatının ilk yapıldığı şehiriz. Türkiye’nin bazı bölgelerinde üretimler olsa bile aslı burada takipçileri diğer şehirlerde üretiliyor. Bizde ustalarımızın bize öğrettiği sanatı en iyi şekilde icra etmek, teknolojiden uzak olarak tamamen el emeğiyle yaptığımız ürünlerdir. Güvenilir olan kasalarımızın her bir damlasında bin tane alın teri var’ dedi.
‘Kasalar el ile taşınamayacak derecede’
Kasaların üretilirken her türlü hırsızlık olayın karşı önlem alınarak üretildiğini söyleyen Tekler, ‘Zaman içerisinde hırsızlık olayları gelişiyor. Dolayısıyla bizde ona göre kasalarımızda tedbirleri geliştiriyoruz. Mesela kasalarımızın içerisinde pikler, çelikler, dolgu, ızgara betonlar, şifreler bulunuyor. Ayrı olarak darbe kilitlemeleri de var. Vurulduğunda kasa kendini kilitliyor. Ortalama kasalarımız 1 buçuk ton ve 2 ton gelen kasalarımızda var. 500 kilo gelen kasalarımızda var. Bu kasalar el ile taşınamayacak derecede olan kasalardır. Sarraf arkadaşlarımız normal büro ofis kasalarını tercih etmemeleri gerekiyor. Haberlerde hep görüyoruz kasayı arabanın içerisine koyup götürebiliyorlar. Onlara para kasası değil de evrak kasası olarak görüyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’nin kasasının yüzde 90’ını üretiyoruz’
Türkiye’nin yanı sıra yurt dışına da kasa ihraç ettiklerini söyleyen Tekler, rahat etmek isteyen kişilerin kasalarını Gaziantep’ten almaları gerektiğini ifade ederek, ‘Biz kasaları ortalama haftada bir tane çıkacak şekilde ayarlıyoruz. Taleplerimiz pandemiden sonra çok fazla arttı ama kalifiye eleman sıkıntısından dolayı eski ustalarla çalışıyoruz. Gaziantep’in kasaları Türkiye’ye tamamen hitap eder. Türkiye genelinin yüzde 90’ını üretiyoruz. Yüzde 10’luk kısımları diğer iller üretiyor ve yaptığımız üretimin yüzde 50’si de yurt dışına ihraç ediliyor. İngiltere, Almanya, Kosova ve Balkan ülkelerine çok ihracatımız var. Bir insan başını yastığına rahatça koyduğunda rahat uyumak istiyorsa Gaziantep’ten kasa alacak ve kaliteli olanını tercih edecek’ ifadelerine yer verdi.
‘Kasa fiyatlarımız 10 binden başlayıp 50 bin TL’ye kadar çıkıyor’
Gaziantep’te üretilen kasaların geçen seneye oranla fiyatında yükseliş olduğunu ve fiyat artışına rağmen talebin çok olduğunu söyleyen Tekler, ‘Fiyat olarak Türkiye şartlarına göre yükselişte ama biz para kazanmaktan çok müşteri kazanmayı gönül kazanmayı tercih ettiğimiz için ekonomik olarak zorluk yaşasak ta yükseltmiyoruz. Geçen seneye oranla fiyatlarda yüzde 50 artış var. Buna rağmen talep çok yüksek ve yetiştiremiyoruz. Müşterilerimizi sıraya koyarak 2 ay sonrasına kadar sipariş alıyoruz. Fiyat ortalamamız 10 binden başlayıp 50 bin TL’ye kadar ya da müşterinin isteğine göre artıyor’ şeklinde konuştu.
‘Hırsızların korkulu rüyası olduk’
Ürettikleri kasanın hiçbir şekilde açılmadığını ve bu nedenle hırsızların korkulu rüyası olduklarını aktaran Tekler, ‘İşe başladığımızdan bu güne kadar ustalarımızın bizi yetiştirmesindeki en önemli etken hırsızların korkulu rüyası olmaktı. 30 yıla yakındır bu iş ile uğraşıyorum. Yapmış olduğumuz hiçbir kasa açılmamıştır. Birçok girişim olmuştur fakat kendi kasamızı biz bile açamadık’ diye konuştu.