Yurt ve kira gibi konaklama maliyetlerinin yanı sıra yol ve beslenme giderleri de ateş pahası. Pek çok aile çıkmazda. Uzmanlara göre pahalılık nedeniyle şehirler arası geçiş zayıflayacak, öğrenciler üniversite eğitimi almak için kendi şehirlerinde kalacak

Ekonomik kriz derinleştikçe eğitim maliyetleri de katlanıyor. Farklı kentte okumayı planlayan pek çok üniversite adayı ve aileleri çıkmazda. Özellikle yurt ya da kira gibi barınma masrafı ateş pahası.
Beslenme ve ulaşım giderleri de bel büküyor. Rakamlar sürekli değiştiğinden aylık net bir maliyet belirlemek güç. Ancak genel olarak bir öğrencinin ailesiyle birlikte yaşadığı yerden farklı şehirde konaklaması, buradaki ulaşımı gibi kalemler nedeniyle ailelerin cebinden çıkacak ortalama para şu an için aylık 5 bin TL civarında. Bu rakam kentlere ve koşullara göre daha da artıyor. Örneğin İstanbul, Ankara ve İzmir gibi şehirlerin dışında Antalya, Mersin, Bursa gibi yerlerde de yaşam kısmen pahalı. Bu yıl üniversite tercihlerinde belirleyici olacak unsurları, Eğitim ve Kariyer Uzmanları Salim Ünsal ve Nur Erdem Özeren’le konuştuk. Barınma maliyetlerinin belirleyici olacağını ifade eden danışmanlar, daha fazla yerel tercih yapılacağı görüşünü savundu. “Öğrenciler kendi ilinde ya da buraya yakın yerde okumaya çalışacak” Ekonomik kaygıların üniversite tercihlerini direkt olarak etkileyeceğini ifade eden Eğitim ve Kariyer Uzmanı Salim Ünsal, bu yıl geçmiştekinden daha fazla yerel tercihlerde bulunulacağı görüşünde. Şimdiye kadarki ekonomik krizlerde eğitimin yaşananlardan çok fazla etkilenmediğini ve bazı başka harcamalarda kesintiye giden ailelerin çocuklarının eğitimlerini aksatmadığını aktaran Ünsal’a göre bu yıl farklı yöntemler izlenebilir.  Barınma, yol, beslenme ücretleri gibi giderlerin en çok farklı şehir tercihlerini etkileyeceğini ifade eden Ünsal, “Öğrenciler kendi ilinde ya da buraya yakın yerde okumaya çalışacak. Öğrenciler için anasının dizinin dibinde, ailelerinin yanında okuma vakti” yorumunu yaptı. Özel üniversitelerin bu yıl için belirlediği ücretler de tartışılıyor. Özeren’e göre enflasyonun bazı ürünlerde yüzde 200’ü bulduğu bir ortamda, pek çok vakıf üniversitesinin yüzde 30-40’lık ücret artış oranı yüksek değil. Özeren, ücretler yıllık olarak belirlendiğinden şimdi çok yüksek gibi gözüken aylık taksitlerin ocak ayından sonra bazı ailelerin ceplerini çok yormayacağı görüşünde.