Kastamonu’da geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan ve ‘Hitit buğdayı’ olarak anılan coğrafi işaretli siyezin hasadına başlandı.
Kastamonu’da geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan ve ‘Hitit buğdayı’ olarak anılan coğrafi işaretli siyezin hasadına başlandı.
Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaklaşık 12 bin dekar alanda ekilen ve buğdayın atası olarak bilinen siyez buğdayı, iç ve dış piyasada ham ve işlenmiş şekilde talep görmeye devam ediyor. Bölgede ‘kabulca’ veya ‘kaplıca’ olarak adlandırılan siyez buğdayının yaklaşık yüzde 70’i bulgur, geri kalan bölümü de un ve yem olarak değerlendiriliyor. Siyez, iç pazarın yanı sıra, son dönemde yurt dışında da yoğun rağbet görüyor. İlaçsız, gübresiz büyüyebilen tek tahıl ürünü olan ve geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan siyez, biçerdöverlerle hasat edilmeye başlandı. İhsangazi ilçesinde siyez üreten çiftçiler, rekolteden memnun olduklarını ifade ettiler.
‘9-10 aylık sürecin ardından hasadını yaptık’
İhsangazili çiftçi Yasin Ciğerci, ‘İhsangazi ilçemizde siyez üretiyoruz. Ekimini yaptıktan sonra gelişimini gözleyerek, 9-10 aylık sürecin ardından hasadını yaptık. Her yıl 20 Temmuz gibi hasadını yapardık. Bu yıl hava şartlarından dolayı 5 Ağustos’a kadar bekledik. Eğer erken hasat yapsaydık yeşil olarak biçmiş olacaktık. Erken biçtiğiniz zaman kendisini beslememiş olur. Siyez buğdayımız kendisini iyi yetiştirdiği için güzel bir sonuç ortaya çıktı. Hasattan sonra taş değirmende işleyerek katma değerli ürünler üreteceğiz. Türkiye ekonomisine katkı sağlamak istiyorum. Bu sebeple gelecek sene daha çok siyez ekmeyi düşünüyorum. Herkes çiftçiliğe özen göstermeli. Genç arkadaşlarımız da bunu yapsın’ dedi.
Kastamonu’da geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan ve ‘Hitit buğdayı’ olarak anılan coğrafi işaretli siyezin hasadına başlandı.
Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaklaşık 12 bin dekar alanda ekilen ve buğdayın atası olarak bilinen siyez buğdayı, iç ve dış piyasada ham ve işlenmiş şekilde talep görmeye devam ediyor. Bölgede ‘kabulca’ veya ‘kaplıca’ olarak adlandırılan siyez buğdayının yaklaşık yüzde 70’i bulgur, geri kalan bölümü de un ve yem olarak değerlendiriliyor. Siyez, iç pazarın yanı sıra, son dönemde yurt dışında da yoğun rağbet görüyor. İlaçsız, gübresiz büyüyebilen tek tahıl ürünü olan ve geçmişi 10 bin yıl öncesine dayanan siyez, biçerdöverlerle hasat edilmeye başlandı. İhsangazi ilçesinde siyez üreten çiftçiler, rekolteden memnun olduklarını ifade ettiler.
‘9-10 aylık sürecin ardından hasadını yaptık’
İhsangazili çiftçi Yasin Ciğerci, ‘İhsangazi ilçemizde siyez üretiyoruz. Ekimini yaptıktan sonra gelişimini gözleyerek, 9-10 aylık sürecin ardından hasadını yaptık. Her yıl 20 Temmuz gibi hasadını yapardık. Bu yıl hava şartlarından dolayı 5 Ağustos’a kadar bekledik. Eğer erken hasat yapsaydık yeşil olarak biçmiş olacaktık. Erken biçtiğiniz zaman kendisini beslememiş olur. Siyez buğdayımız kendisini iyi yetiştirdiği için güzel bir sonuç ortaya çıktı. Hasattan sonra taş değirmende işleyerek katma değerli ürünler üreteceğiz. Türkiye ekonomisine katkı sağlamak istiyorum. Bu sebeple gelecek sene daha çok siyez ekmeyi düşünüyorum. Herkes çiftçiliğe özen göstermeli. Genç arkadaşlarımız da bunu yapsın’ dedi.