Kitap okurken baş karakterin yerine kendinizi koyabiliyor musunuz? Veya herhangi bir karakterin? Üzgünüm ama eğer koyamıyorsanız; ya yaşadığınız benzer olaylar yoktur, ya da kitap okumak nedir gerçekten bilmiyorsunuz? Her kitapta mutlaka insanın yaşamıyla özdeşleşen anlar vardır. Bu yüzden koyarız zaten o karakterlerin yerine kendimizi.

Kitap okurken saatlerin nasıl geçtiğini anlamaz bir insan. Çünkü o kitabın içinde kaybolmak kadar güzel bir duygu yoktur. Sürükler de sürükler insanı. Bir de öyle bir içine çeker ki şaşar kalırsınız. Kitaplar insanlara her ne hakkında yazılmış olursa olsun mutlaka bir ders verir. İçinden çekip çıkarabileceğiniz tek bir cümle belki de hayatınızın değişmesine sebep olabilir.

Kitap okumak demek aslında bir nevi bu sıkıldığımız dünyadan, insanlardan da uzaklaşmak demektir. Sayfayı açtığımızda sanki başka bir hayatımızın sayfasını açıyormuşuz gibi hissederiz. En azından kısa bir süre bile olsa bu gerçek dünyadan uzaklaşmış oluyoruz. Teknoloji çağında olduğumuzdan artık tabletlerden, telefonlardan da kitaplar okunabiliyor. Fakat bu ne kadar doğrudur bilemem. Sonuçta zevkler tartışılmaz.

Şöyle bir şey var ki; eğer insan bir kitap okuyacaksa onun sayfasına parmaklarıyla dokunmalı. Sayfaları çevirirken parmaklarını kullanmalı. Kitabın kağıt kalitesini hissetmeli. En önemlisi de şu, insan okuduğu kitabın kokusunu içine çekebilmeli…

Keşke kitap kokusunun bir parfümü olsaydı değil mi?..