Nöbetçi Eczaneler
CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, deprem bölgesinde yaptıkları saha çalışmalarına ilişkin basın açıklaması düzenledi. Sahada depremin olduğu ilk günden itibaren organizasyonsuz ve koordinasyonda sorun olduğunu gözlemlediklerini belirten Şahin, tuvalet ve hijyen sorunundan dolayı bölgede salgın hastalıkların görülmeye başlandığını söyledi.
GERÇEK BAĞIŞI HALK YAPTI
Televizyondaki bağış kampanyasına ilişkin konuşan CHP İl Başkanı Erdem Köybaşı ise “Televizyonlarda çok büyük bir katılım olduğu bağış kampanyası izledik biraz da tiyatro izledik. Orada gerçek bağış bizim gibi SMS atan bizim gibi yurttaşların bağışı. Onun dışında 110 milyar liralık bağışın 69 milyarını kamunun bankaların yaptığını gördük” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen deprem felaketi sonrasında afet bölgesinde yaptıkları incelemelere ilişkin basın açıklaması düzenledi. Deprem sonrasında Hatay bölgesinde yaptıkları incelemelerde devletin depreme karşı bir hazırlığının olmadığına şahit olduklarını belirten Fikret Şahin, “Depreme acil bir şekilde müdahale etmesi gereken AFAD’ın ne kadar içinin boş olduğunu gördük. Sonuç itibariyle bunu acı şekilde bunu tecrübe ettik. Bizler sahada depremin ikinci gününden itibaren Hatay bölgesindeydi. İlk günden itibaren organizasyonluk ve koordinasyon eksikliği vardı. Türkiye’nin birçok yerinde yardım TIR’lar geliyordu ama o yardım TIR’ları ihtiyaç sahipleriyle buluşamıyordu. AFAD’ın geniş çaplı bir deprem planını olması gerekirdi. Yapılması gereken hem askeri birliklerin hem de sivil kurtarma birliklerinin acil şekilde sahada arama kurtarma çalışmaları yapması gerekirdi. Bu maalesef olmadı. AFAD’ın elinde sivil bir arama kurtarma ekibi yok. İlk 24 saat çok önemliydi. Bir diğer önemli durum böyle afet ve savaş gibi durumlarda hastanelerin ayakta kalması gerekirdi. Maalesef bu depremde İskenderun Devlet Hastanesi göçtü. Danışmanımın teyzesi İskenderun Devlet Hastanesi’ndeydi enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Hatay Araştırma Hastanesi’ni de depremde ikiye ayrılmış ve kullanılmaz hale gelmiş. Çadırlarda sağlık personeli hizmet vermeye çalışıyorlar. En önemli sıkıntı organizasyon kopukluğudur” dedi.
TEK ADAMIN TALİMAT VERMESİ BEKLENDİ
Depreme müdahale ve yardımların afetzedelere ulaştırılması sürecinde hükümetin ayrıştırıcı bir tutum izlediğini ileri süren CHP Milletvekili Fikret Şahin, “Merkezi hükümetle yerel yönetimler sanki rakipmiş gibi gösterildi. Böyle felaketlerde siyaseti bir kenara bırakıp vatandaşa nasıl yardımcı olacağım çabası içerisinde olmadı. Tamamen ayrıştırıcı söylemleri oldu. AK Parti Milletvekili Cumhur İttifakı olarak sahadayız dedi. Bunun söylenmemesi gerekirdi, biz Türk ulusu olarak sahadaydık. İhtiyacı olan vatandaşlara tamamen yardımcı olmaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemi denilen sistemin dezavantajlarını böyle bir durumda görüyoruz. Tek adam sisteminde müdahale için bile talimat verilmesi beklendi. Depremzedelere müdahale için yukarıdan talimat verildi” dedi.
EN BÜYÜK SORUNLAR HİJYEN, TUVALET, BARINMA VE ISINMA
Deprem sahasında en büyük sıkıntının barınma problemi olduğunu dile getiren CHP Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şahin, “Her yerde en büyük sorun barınmaydı ve ortada ciddi bir çadır krizi var. Çadır dağıtım işi daha önce Kızılay’daydı bu görev AFAD’a verildi. İktidar milletvekilleri bile Kızılay’dan çadır dağıtımını almalarının yanlış olduğunu açıkladı. Diğer büyük sıkıntılar ısınma ve hijyen. Seyyar tuvalet sıkıntısı yaşanıyor. Kullanım suyu problemi var. Hijyen problemi yaşıyor vatandaşlar. Dolayısıyla bölgede ishal gibi vakaları başladı. En son Kırıkhan Devlet Hastanesi’nde sağlıkçılar dizanteri salgını olduğunu söylediler. Buna karşı da bir an önce çalışma yapılmalı. Enkazın altında canlarımız var. Daha enkazların yüzde 10 kaldırılmadı.
Salgın ile ilgili sorunlar yaşayabiliriz. Bölgede ishal ve uyuz salgını baş gösterdi. Akaryakıt sorunu var. Vatandaş aracına akaryakıt bulamıyor. Güvenlikle ilgili sorunlar var, birtakım gasp ve yağma olayları yaşanıyor. Depremin ilk günlerinde güvenlik güçlerimizi sahada göremedik. Sonrasında güvenlik güçleri sahaya girdi ancak bu yeterli mi dersiniz yeterli değil.
CHP İl Başkanı Erden Köybaşı, “ Depremin olduğu sabah 08.00’de biz parti binamızdaydık. Hızlı bir şekilde AFAD İl Müdürlüğünü aradık, nasıl destek verebiliriz diye. Şu an meşgul olduklarını ertesi gün ararsam bana daha iyi bilgi verebileceğini söyledi. Biz kendimiz ne yapabiliriz diye hızlı aksiyon aldık. Devlet olarak büyük felaketti, asrın felaketiydi diyerek bunu geçiştirmek mümkün değil. Çünkü hükümet uyusa da devlet uyumaz. Devletimiz hükümetle eşleşmiş, devletimizde uyur olmuş. AFAD denilen kurum, Türkiye’de afetleri yönetecek kurumun müdürü daha aksiyon almamıştı. Ne yapacakları konusunda tereddüt içindeydi. Vali, valiliğin üzerinde İçişleri Bakanı, İçişleri Bakanını üzerinde de Cumhurbaşkanın vardı. Herkes Cumhurbaşkanını vereceği talimatı bekliyordu. Zaman kaybı neye sebep oldu bölgenin güvenliği bile 4-5 gün sonra sağlanabildi. İskenderun’da 10 bin kişilik birlik dururken o birlik çıkartılmadı saha güvenliği sağlanamadı. Bu siyaset değil demokratik eleştiri hakkıdır. Hızlı bir şekilde müteahhit avına çıktı hükümet. Televizyonlarda çok büyük bir katılım olduğu bağış kampanyası izledik biraz da tiyatro izledik. Orada gerçek bağış bizim gibi SMS atan bizim gibi yurttaşların bağışı. Onun dışında 110 milyar liralık bağışın 69 milyarını kamunun bankaların yaptığını gördük. Merkez Bankası 30 milyarı eğer karından bağışladıysa zaten bunu hazineye devredecekti. Karından vermeyecekse para basacak demektir. Buna hiç gerek yoktu Hazine olarak biz 100 milyar para harcayacağız dersiniz olur biter. Ama o zaman denetime tabi olursunuz. Bu şekildeki bağışlar denetimsiz olarak nereye gideceği belli olmayan paradır” dedi.
GERÇEK BAĞIŞI HALK YAPTI
Televizyondaki bağış kampanyasına ilişkin konuşan CHP İl Başkanı Erdem Köybaşı ise “Televizyonlarda çok büyük bir katılım olduğu bağış kampanyası izledik biraz da tiyatro izledik. Orada gerçek bağış bizim gibi SMS atan bizim gibi yurttaşların bağışı. Onun dışında 110 milyar liralık bağışın 69 milyarını kamunun bankaların yaptığını gördük” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen deprem felaketi sonrasında afet bölgesinde yaptıkları incelemelere ilişkin basın açıklaması düzenledi. Deprem sonrasında Hatay bölgesinde yaptıkları incelemelerde devletin depreme karşı bir hazırlığının olmadığına şahit olduklarını belirten Fikret Şahin, “Depreme acil bir şekilde müdahale etmesi gereken AFAD’ın ne kadar içinin boş olduğunu gördük. Sonuç itibariyle bunu acı şekilde bunu tecrübe ettik. Bizler sahada depremin ikinci gününden itibaren Hatay bölgesindeydi. İlk günden itibaren organizasyonluk ve koordinasyon eksikliği vardı. Türkiye’nin birçok yerinde yardım TIR’lar geliyordu ama o yardım TIR’ları ihtiyaç sahipleriyle buluşamıyordu. AFAD’ın geniş çaplı bir deprem planını olması gerekirdi. Yapılması gereken hem askeri birliklerin hem de sivil kurtarma birliklerinin acil şekilde sahada arama kurtarma çalışmaları yapması gerekirdi. Bu maalesef olmadı. AFAD’ın elinde sivil bir arama kurtarma ekibi yok. İlk 24 saat çok önemliydi. Bir diğer önemli durum böyle afet ve savaş gibi durumlarda hastanelerin ayakta kalması gerekirdi. Maalesef bu depremde İskenderun Devlet Hastanesi göçtü. Danışmanımın teyzesi İskenderun Devlet Hastanesi’ndeydi enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Hatay Araştırma Hastanesi’ni de depremde ikiye ayrılmış ve kullanılmaz hale gelmiş. Çadırlarda sağlık personeli hizmet vermeye çalışıyorlar. En önemli sıkıntı organizasyon kopukluğudur” dedi.
TEK ADAMIN TALİMAT VERMESİ BEKLENDİ
Depreme müdahale ve yardımların afetzedelere ulaştırılması sürecinde hükümetin ayrıştırıcı bir tutum izlediğini ileri süren CHP Milletvekili Fikret Şahin, “Merkezi hükümetle yerel yönetimler sanki rakipmiş gibi gösterildi. Böyle felaketlerde siyaseti bir kenara bırakıp vatandaşa nasıl yardımcı olacağım çabası içerisinde olmadı. Tamamen ayrıştırıcı söylemleri oldu. AK Parti Milletvekili Cumhur İttifakı olarak sahadayız dedi. Bunun söylenmemesi gerekirdi, biz Türk ulusu olarak sahadaydık. İhtiyacı olan vatandaşlara tamamen yardımcı olmaya çalışıyoruz. Cumhurbaşkanlığı sistemi denilen sistemin dezavantajlarını böyle bir durumda görüyoruz. Tek adam sisteminde müdahale için bile talimat verilmesi beklendi. Depremzedelere müdahale için yukarıdan talimat verildi” dedi.
EN BÜYÜK SORUNLAR HİJYEN, TUVALET, BARINMA VE ISINMA
Deprem sahasında en büyük sıkıntının barınma problemi olduğunu dile getiren CHP Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şahin, “Her yerde en büyük sorun barınmaydı ve ortada ciddi bir çadır krizi var. Çadır dağıtım işi daha önce Kızılay’daydı bu görev AFAD’a verildi. İktidar milletvekilleri bile Kızılay’dan çadır dağıtımını almalarının yanlış olduğunu açıkladı. Diğer büyük sıkıntılar ısınma ve hijyen. Seyyar tuvalet sıkıntısı yaşanıyor. Kullanım suyu problemi var. Hijyen problemi yaşıyor vatandaşlar. Dolayısıyla bölgede ishal gibi vakaları başladı. En son Kırıkhan Devlet Hastanesi’nde sağlıkçılar dizanteri salgını olduğunu söylediler. Buna karşı da bir an önce çalışma yapılmalı. Enkazın altında canlarımız var. Daha enkazların yüzde 10 kaldırılmadı.
Salgın ile ilgili sorunlar yaşayabiliriz. Bölgede ishal ve uyuz salgını baş gösterdi. Akaryakıt sorunu var. Vatandaş aracına akaryakıt bulamıyor. Güvenlikle ilgili sorunlar var, birtakım gasp ve yağma olayları yaşanıyor. Depremin ilk günlerinde güvenlik güçlerimizi sahada göremedik. Sonrasında güvenlik güçleri sahaya girdi ancak bu yeterli mi dersiniz yeterli değil.
CHP İl Başkanı Erden Köybaşı, “ Depremin olduğu sabah 08.00’de biz parti binamızdaydık. Hızlı bir şekilde AFAD İl Müdürlüğünü aradık, nasıl destek verebiliriz diye. Şu an meşgul olduklarını ertesi gün ararsam bana daha iyi bilgi verebileceğini söyledi. Biz kendimiz ne yapabiliriz diye hızlı aksiyon aldık. Devlet olarak büyük felaketti, asrın felaketiydi diyerek bunu geçiştirmek mümkün değil. Çünkü hükümet uyusa da devlet uyumaz. Devletimiz hükümetle eşleşmiş, devletimizde uyur olmuş. AFAD denilen kurum, Türkiye’de afetleri yönetecek kurumun müdürü daha aksiyon almamıştı. Ne yapacakları konusunda tereddüt içindeydi. Vali, valiliğin üzerinde İçişleri Bakanı, İçişleri Bakanını üzerinde de Cumhurbaşkanın vardı. Herkes Cumhurbaşkanını vereceği talimatı bekliyordu. Zaman kaybı neye sebep oldu bölgenin güvenliği bile 4-5 gün sonra sağlanabildi. İskenderun’da 10 bin kişilik birlik dururken o birlik çıkartılmadı saha güvenliği sağlanamadı. Bu siyaset değil demokratik eleştiri hakkıdır. Hızlı bir şekilde müteahhit avına çıktı hükümet. Televizyonlarda çok büyük bir katılım olduğu bağış kampanyası izledik biraz da tiyatro izledik. Orada gerçek bağış bizim gibi SMS atan bizim gibi yurttaşların bağışı. Onun dışında 110 milyar liralık bağışın 69 milyarını kamunun bankaların yaptığını gördük. Merkez Bankası 30 milyarı eğer karından bağışladıysa zaten bunu hazineye devredecekti. Karından vermeyecekse para basacak demektir. Buna hiç gerek yoktu Hazine olarak biz 100 milyar para harcayacağız dersiniz olur biter. Ama o zaman denetime tabi olursunuz. Bu şekildeki bağışlar denetimsiz olarak nereye gideceği belli olmayan paradır” dedi.