Onkoloji Uzmanı Dr. Furkan Dilek, günümüzde yaygınlaşan kanser vakalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Furkan Dilek, piyasada kanser tedavisine iyi geldiği iddia edilen bitkisel ürünlere karşı hastaları uyardı. Dilek, “
Onkoloji Uzmanı Dr. Furkan Dilek, kanser vakalarında sıklıkla görülen bitkisel ürün kullanımına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bitkisel ürünlerin kanser vakalarının tedavisinde ana tedavi yöntemi olmadığını ifade eden Furkan Dilek, “Öncelikle kansere iyi geldiği söylenilen herhangi bir bitkiyi tüketerek hiçbir kanserden kurtulamayız. Bunun aksini iddia eden bir insan açık şekilde umut taciri ve simsarıdır. Bir bitki özütünün veya etken maddesinin, kanser hücresi üzerinde öldürücü etki gösterdiği doğrudur ve bilimsel alt yapısı vardır. Ancak burada bahsedilen etki, sadece laboratuvar ortamında geçerlidir. Yani biyolojik sistemimizin taklit edildiği, hücre kültürü ortamından elde edilen sonuçlardır. Gerçek bir biyolojik sistemde bu etki aynı olmamakla birlikte, aksine ciddi zararlara dahi yol açabilir. Çünkü biyolojik sistemimiz bir denge halindedir ki buna biyolojide “homeostaz” adı verilir. Vücudumuza alınan pek çok ilaç veya gıda doğrudan hücrelerimize kadar etkinliğini veya konsantrasyonunu kaybetmeden ulaşamaz. Çoğu zararlı veya fazla madde; idrar, dışkı veya ter yoluyla vücuttan atılır. Hücre kültürü ile yapılan çalışmalarda ise böyle bir biyolojik sistem olmadığı için vücuda alınan herhangi bir bitkisel ürün, aynı etkiyi göstermemektedir (ki böyle olsaydı kanserin tedavisi çoktan bulunurdu). Bahsi geçen bitkilerin gerçek bir kanser ilacı olabilmesi için önce hücre kültürü çalışmaları, daha sonra hayvan deneyleri, ardından da insan deneyleri yapılması ve olası yan etkilerinin belirlemesi gerekir. Takdir edersiniz ki bitkisel ürünlerin ticaretini yapan insanlar, ürünlerini böyle süreçten geçirmemiştir. Sonuç olarak, bitkisel ürünlerin gerçek bir kanser ilacı olabilmesi için laboratuvar ortamında elde edilen sonuçlardan çok daha fazla yol kat etmesi gerekir. Bu süreçlerden geçmeyen hiçbir bitki, solüsyon veya takviye edici gıda kanser tedavisinde kullanılamaz” dedi.
KANSER TEDAVİSİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Kanser tedavisinde dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Dr. Furkan Dilek, “ Öncelikle hekimin veya diğer sağlık uzmanlarının, yapmakta olduğu mesleğinin haricinde sağlıkla ilgili başka bir ticari faaliyetinin olup, olmadığına dikkat etmeliyiz. Çünkü bu tür faaliyetleri olan kişiler, kendi markasıyla çıkardığı ürünleri piyasaya sunmakta veya sponsor oldukları firmaların ürünlerini belli bir satış kotası karşılığında pazarlamaktadırlar. Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise kanser teşhisi konulmasının ardından yapılması gerekendir. Öncelikle kanser teşhisi konulduktan sonra, patolojiye gönderilen biyopsinin preparatı (yani mikroskopta incelemeye hazır hali) sağlık kuruluşundan istenmeli (tabi bu konuda bazen zorluk yaşanabilir) ve başka bir patoloji hekiminin bu preparatı incelemesi için talepte bulunulmalıdır. Çünkü bazı durumlarda kanser teşhisi oldukça zor konulmakta ve hataya müsait olunmaktadır. İlerleyen zamanda herhangi bir mağduriyet yaşamamak ve psikolojik olarak yıpranmamak için böyle bir davranış kanaatimce oldukça mantıklıdır. Son olarak herhangi bir bilgiyi araştırmak istiyorsak, arama motorlarında bazı anahtar kelimeleri girerek değil, o konuyla ilgili bilimsel birkaç makale/derleme okuyarak araştırma yapmak gerekir. Çünkü bu tür bilimsel veriler, internet bilgisinden çok daha doğru ve güvenilirdir” dedi.
Onkoloji Uzmanı Dr. Furkan Dilek, kanser vakalarında sıklıkla görülen bitkisel ürün kullanımına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bitkisel ürünlerin kanser vakalarının tedavisinde ana tedavi yöntemi olmadığını ifade eden Furkan Dilek, “Öncelikle kansere iyi geldiği söylenilen herhangi bir bitkiyi tüketerek hiçbir kanserden kurtulamayız. Bunun aksini iddia eden bir insan açık şekilde umut taciri ve simsarıdır. Bir bitki özütünün veya etken maddesinin, kanser hücresi üzerinde öldürücü etki gösterdiği doğrudur ve bilimsel alt yapısı vardır. Ancak burada bahsedilen etki, sadece laboratuvar ortamında geçerlidir. Yani biyolojik sistemimizin taklit edildiği, hücre kültürü ortamından elde edilen sonuçlardır. Gerçek bir biyolojik sistemde bu etki aynı olmamakla birlikte, aksine ciddi zararlara dahi yol açabilir. Çünkü biyolojik sistemimiz bir denge halindedir ki buna biyolojide “homeostaz” adı verilir. Vücudumuza alınan pek çok ilaç veya gıda doğrudan hücrelerimize kadar etkinliğini veya konsantrasyonunu kaybetmeden ulaşamaz. Çoğu zararlı veya fazla madde; idrar, dışkı veya ter yoluyla vücuttan atılır. Hücre kültürü ile yapılan çalışmalarda ise böyle bir biyolojik sistem olmadığı için vücuda alınan herhangi bir bitkisel ürün, aynı etkiyi göstermemektedir (ki böyle olsaydı kanserin tedavisi çoktan bulunurdu). Bahsi geçen bitkilerin gerçek bir kanser ilacı olabilmesi için önce hücre kültürü çalışmaları, daha sonra hayvan deneyleri, ardından da insan deneyleri yapılması ve olası yan etkilerinin belirlemesi gerekir. Takdir edersiniz ki bitkisel ürünlerin ticaretini yapan insanlar, ürünlerini böyle süreçten geçirmemiştir. Sonuç olarak, bitkisel ürünlerin gerçek bir kanser ilacı olabilmesi için laboratuvar ortamında elde edilen sonuçlardan çok daha fazla yol kat etmesi gerekir. Bu süreçlerden geçmeyen hiçbir bitki, solüsyon veya takviye edici gıda kanser tedavisinde kullanılamaz” dedi.
KANSER TEDAVİSİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER
Kanser tedavisinde dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Dr. Furkan Dilek, “ Öncelikle hekimin veya diğer sağlık uzmanlarının, yapmakta olduğu mesleğinin haricinde sağlıkla ilgili başka bir ticari faaliyetinin olup, olmadığına dikkat etmeliyiz. Çünkü bu tür faaliyetleri olan kişiler, kendi markasıyla çıkardığı ürünleri piyasaya sunmakta veya sponsor oldukları firmaların ürünlerini belli bir satış kotası karşılığında pazarlamaktadırlar. Bir diğer dikkat edilmesi gereken konu ise kanser teşhisi konulmasının ardından yapılması gerekendir. Öncelikle kanser teşhisi konulduktan sonra, patolojiye gönderilen biyopsinin preparatı (yani mikroskopta incelemeye hazır hali) sağlık kuruluşundan istenmeli (tabi bu konuda bazen zorluk yaşanabilir) ve başka bir patoloji hekiminin bu preparatı incelemesi için talepte bulunulmalıdır. Çünkü bazı durumlarda kanser teşhisi oldukça zor konulmakta ve hataya müsait olunmaktadır. İlerleyen zamanda herhangi bir mağduriyet yaşamamak ve psikolojik olarak yıpranmamak için böyle bir davranış kanaatimce oldukça mantıklıdır. Son olarak herhangi bir bilgiyi araştırmak istiyorsak, arama motorlarında bazı anahtar kelimeleri girerek değil, o konuyla ilgili bilimsel birkaç makale/derleme okuyarak araştırma yapmak gerekir. Çünkü bu tür bilimsel veriler, internet bilgisinden çok daha doğru ve güvenilirdir” dedi.