Nöbetçi Eczaneler
Balıkesir Tabip Odası, Diş Hekimler Odası Balıkesir Şubesi ve Balıkesir Eczacı Odası ortaklaşa düzenledikleri basın açıklamasıyla ilaç sıkıntısına dikkat çekti. İlaç firmalarının zarar ettikleri gerekçesiyle ilaç arz etmeme kararı aldığını belirten Balıkesir Eczacılar Odası Başkanı Göksel Gümüş, “ Türkiye’de uygulanan ilaç fiyatlandırma politikaları, döviz kurlarındaki hareketlilik ve sabit döviz kuru uygulanmasından dolayı ilaç firmaları zarar ettikleri gerekçesiyle ilaçları eczane ve sağlık kuruluşlarına ilaç arz etmeme yönünde karar almıştır. Bu nedenle temel ağrı kesiciden, kanser tedavisinde kullanılan yaşamsal nitelikteki kemoterapi ilaçlarına kadar temininde zorluklar yaşandığı görülmektedir” dedi.
Balıkesir Eczacılar Odası Başkanı Göksel Gümüş, Balıkesir Tabip Odası Başkanı Şahin Cılız ve Balıkesir Diş Hekimleri Başkanı Özgür Başaran’ın katılımıyla düzenlenen basın toplantısında piyasadaki ilaç sıkıntısı gündeme getirildi. Piyasada temel ağrı kesiciler olmak üzere kanser ve diğer hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların bulunamadığını belirten Balıkesir Eczacı Odası Başkanı Göksel Gümüş, piyasadaki ilaç yokluğunun yüzde 25’i aştığını ifade etti. Sağlık meslek odalarının ilaç sıkıntısına dikkat çekmek için bir araya geldiklerini kaydeden Gümüş, “Hekimler, diş hekimleri ve eczacılar olarak gerek ekonomik gerek çalışma şartları gerekse özlük hakları ve hak ettiği önemi görememek gibi birçok sorunumuz mevcuttur. Ancak bugün bunların çözümü için değil halk sağlığını tehdit eden ilaç yokluğunun çözülmesi için yani halk sağlığını koruma görevimizi yerine getirmek için buradayız. İlaç her türlü hastalığın tedavisinde ilk sırada gelir. Mevsimsel salgın hastalıklardan, dönemsel alerjik hastalıklara dişimizden, tırnağımıza çeşitli virüslerle oluşan tüm enfeksiyon hastalıklarda, bebeklikten yaşlılığa kadar toplumun her kesiminde sıklıkla görülen hastalıklara, ileri yaşlarda görülen nörolojik hastalıklardan, kanser hastalıklara kadar toplum sağlığını etkileyen tüm hastalıkların ilk basamak tedavi yöntemi ilaç tedavisidir. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları temel ihtiyaç listelerinin başında gelen ilaca ulaşamıyor” dedi.
“PİYASADAKİ İLAÇLARIN
YÜZDE 25’NDEN FAZLASI YOK”
Eczacıların ilaç sıkıntısını aylar öncesine gündeme getirdiğini ve devlet yetkililerini bu konuda çözüm bulmaları yönünde uyardığını belirten Göksel Gümüş, “Yokluğun sinyalini ilk sinyalini alan eczacılar devlet yetkililerini uyarmış, bugünlerin yaşanmaması için çözüm önerilerini sunmuş ancak yanıt alamamıştır. Bugün ulaşılamayan ve piyasada olmayan ilaçların oranı yüzde 25’leri aşmıştır. Piyasadaki ilaç çeşitliliği azaldıkça hekimler ve diş hekimleri en önemli görevlerinden biri olan hastalığa uygun ilacı reçete edebilme özelliğini kaybetmiştir. Hastalığı tedavi edebilmek için eczacılarla koordine şekilde bulunabilen ilaçlardan reçete oluşturarak ilerlemeye çalışmış, eczacı reçetedeki ilaç eksikliğini birbirlerinin eczanelerinden tamamlamaya çalışmış ve sağlık meslek mensupları olarak en fazla bugüne kadar kendi olanaklarıyla halkın krizden etkilenmesini önlemişlerdir” dedi.
EN BASİT ANTİBİYOT BULUNMUYOR!
İlaç firmalarının zarar ettikleri gerekçesiyle ilaç arz etmeme kararı aldığını vurgulayan Gümüş, “Türkiye’de uygulanan ilaç fiyatlandırma politikaları, döviz kurlarındaki hareketlilik ve sabit döviz kuru uygulanmasından dolayı ilaç firmaları zarar ettikleri gerekçesiyle ilaçları eczane ve sağlık kuruluşlarına ilaç arz etmeme yönünde karar almıştır. Bu nedenle temel ağrı kesiciden, kanser tedavisinde kullanılan yaşamsal nitelikteki kemoterapi ilaçlarına kadar temininde zorluklar yaşandığı görülmektedir. Benzer sıkıntı birçok kronik hastalığın tedavisinde de görülmektedir. Ancak bugün bireysel çabaların anlamsızlaştığı hekimlerin reçete edebilecek en basit antibiyotiği bulamadığı, çocuğu ateşli annenin sabaha kadar eczane eczane gezdiği ve eczanelerin birbirlerine reçete tamamlamak için verecek ilacının kalmadığı yerdeyiz. Tüm sağlık çalışanları nöbetlerinden hastaların tedavisi için çözüm üretememektedir. Bundan kaynaklı olarak ta sağlıkta şiddetin zeminin hazırlandığından kaygı etmekteyiz. Çözüm bellidir, devlet yetkililerin bilgisi dahilindedir. Sağlık Bakanı son açıklamasında ilaç yokluğunu kabul etmiş ve çözümümüz var demiştir. Sayın bakan geçte olsa çözümün ne olduğunu söylemese de en azından sorunu inkar etmesinden vazgeçmesi olumlu bir gelişmedir. Ancak halk sağlığı tehdit eden bir boyuta ulaşmış bir sorunu acilen ve bir daha yaşanmamak üzere çözülmesi gerektiğini bir kez daha bildiririz” dedi.
“ÇÖZÜM BASİT VE SİZİN ELİNİZDE”
Sağlığa ve ilaca erişiminin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini belirten Balıkesir Eczacılar Odası Başkanı Göksel Gümüş, “ Bizler halk sağlığını korumaya yemin ederek okullarından mezun olmuş ve görevine başlamış kişiler olarak halkımızın yüz yüze kaldığı bu soruna çözüm bulamamaktan dolayı son derece üzgünüz ve çaresiziz. . Sağlığı koruyan ve geliştiren değil; tüketimi özendiren, sağlık hizmetlerini piyasalaştıran, kamu tarafından çok daha ekonomik yöntemlerle inşa edilebilecek hastanelerin yerine kamu-özel ortaklığı ile yapılan devasa şehir hastaneleriyle milyarlarca doları sermayeye aktaran, tıbbi görüntüleme yöntemlerinin kullanımında OECD birinciliğine soyunan sağlık politikaları; hastalarımızın yaşamsal ilaçlarına ulaşmakta güçlük çektiği bu günlerin hazırlayıcılarıdır. Bir kez daha yetkililere sesleniyoruz. Çözüm basit ve yalnızca sizin ellerinizde. Ekonomik krizin faturasının hastalarımıza ödetilmesini kabul etmiyoruz. Sermayeye, özel hastanelere, şehir hastanelerine sağlık bütçesinin çok önemli kısmının ayrılmasına yol açan sağlık politikaları halkın sağlığını olumsuz etkilemektedir. Kamu otoritesi; Sağlık meslek örgütleriyle işbirliği yaparak, giderek büyüyen tıbbi cihaz ve ilaç temini sorununa çözüm bulmak zorundadır. Krizin sağlık alanındaki boyutunun hafifletilmesi, kamucu bir sağlık anlayışının benimsenmesiyle mümkündür. Sağlığa ve ilaca erişimin önündeki engeller kaldırılmalıdır” dedi.
Balıkesir Eczacılar Odası Başkanı Göksel Gümüş, Balıkesir Tabip Odası Başkanı Şahin Cılız ve Balıkesir Diş Hekimleri Başkanı Özgür Başaran’ın katılımıyla düzenlenen basın toplantısında piyasadaki ilaç sıkıntısı gündeme getirildi. Piyasada temel ağrı kesiciler olmak üzere kanser ve diğer hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların bulunamadığını belirten Balıkesir Eczacı Odası Başkanı Göksel Gümüş, piyasadaki ilaç yokluğunun yüzde 25’i aştığını ifade etti. Sağlık meslek odalarının ilaç sıkıntısına dikkat çekmek için bir araya geldiklerini kaydeden Gümüş, “Hekimler, diş hekimleri ve eczacılar olarak gerek ekonomik gerek çalışma şartları gerekse özlük hakları ve hak ettiği önemi görememek gibi birçok sorunumuz mevcuttur. Ancak bugün bunların çözümü için değil halk sağlığını tehdit eden ilaç yokluğunun çözülmesi için yani halk sağlığını koruma görevimizi yerine getirmek için buradayız. İlaç her türlü hastalığın tedavisinde ilk sırada gelir. Mevsimsel salgın hastalıklardan, dönemsel alerjik hastalıklara dişimizden, tırnağımıza çeşitli virüslerle oluşan tüm enfeksiyon hastalıklarda, bebeklikten yaşlılığa kadar toplumun her kesiminde sıklıkla görülen hastalıklara, ileri yaşlarda görülen nörolojik hastalıklardan, kanser hastalıklara kadar toplum sağlığını etkileyen tüm hastalıkların ilk basamak tedavi yöntemi ilaç tedavisidir. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları temel ihtiyaç listelerinin başında gelen ilaca ulaşamıyor” dedi.
“PİYASADAKİ İLAÇLARIN
YÜZDE 25’NDEN FAZLASI YOK”
Eczacıların ilaç sıkıntısını aylar öncesine gündeme getirdiğini ve devlet yetkililerini bu konuda çözüm bulmaları yönünde uyardığını belirten Göksel Gümüş, “Yokluğun sinyalini ilk sinyalini alan eczacılar devlet yetkililerini uyarmış, bugünlerin yaşanmaması için çözüm önerilerini sunmuş ancak yanıt alamamıştır. Bugün ulaşılamayan ve piyasada olmayan ilaçların oranı yüzde 25’leri aşmıştır. Piyasadaki ilaç çeşitliliği azaldıkça hekimler ve diş hekimleri en önemli görevlerinden biri olan hastalığa uygun ilacı reçete edebilme özelliğini kaybetmiştir. Hastalığı tedavi edebilmek için eczacılarla koordine şekilde bulunabilen ilaçlardan reçete oluşturarak ilerlemeye çalışmış, eczacı reçetedeki ilaç eksikliğini birbirlerinin eczanelerinden tamamlamaya çalışmış ve sağlık meslek mensupları olarak en fazla bugüne kadar kendi olanaklarıyla halkın krizden etkilenmesini önlemişlerdir” dedi.
EN BASİT ANTİBİYOT BULUNMUYOR!
İlaç firmalarının zarar ettikleri gerekçesiyle ilaç arz etmeme kararı aldığını vurgulayan Gümüş, “Türkiye’de uygulanan ilaç fiyatlandırma politikaları, döviz kurlarındaki hareketlilik ve sabit döviz kuru uygulanmasından dolayı ilaç firmaları zarar ettikleri gerekçesiyle ilaçları eczane ve sağlık kuruluşlarına ilaç arz etmeme yönünde karar almıştır. Bu nedenle temel ağrı kesiciden, kanser tedavisinde kullanılan yaşamsal nitelikteki kemoterapi ilaçlarına kadar temininde zorluklar yaşandığı görülmektedir. Benzer sıkıntı birçok kronik hastalığın tedavisinde de görülmektedir. Ancak bugün bireysel çabaların anlamsızlaştığı hekimlerin reçete edebilecek en basit antibiyotiği bulamadığı, çocuğu ateşli annenin sabaha kadar eczane eczane gezdiği ve eczanelerin birbirlerine reçete tamamlamak için verecek ilacının kalmadığı yerdeyiz. Tüm sağlık çalışanları nöbetlerinden hastaların tedavisi için çözüm üretememektedir. Bundan kaynaklı olarak ta sağlıkta şiddetin zeminin hazırlandığından kaygı etmekteyiz. Çözüm bellidir, devlet yetkililerin bilgisi dahilindedir. Sağlık Bakanı son açıklamasında ilaç yokluğunu kabul etmiş ve çözümümüz var demiştir. Sayın bakan geçte olsa çözümün ne olduğunu söylemese de en azından sorunu inkar etmesinden vazgeçmesi olumlu bir gelişmedir. Ancak halk sağlığı tehdit eden bir boyuta ulaşmış bir sorunu acilen ve bir daha yaşanmamak üzere çözülmesi gerektiğini bir kez daha bildiririz” dedi.
“ÇÖZÜM BASİT VE SİZİN ELİNİZDE”
Sağlığa ve ilaca erişiminin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini belirten Balıkesir Eczacılar Odası Başkanı Göksel Gümüş, “ Bizler halk sağlığını korumaya yemin ederek okullarından mezun olmuş ve görevine başlamış kişiler olarak halkımızın yüz yüze kaldığı bu soruna çözüm bulamamaktan dolayı son derece üzgünüz ve çaresiziz. . Sağlığı koruyan ve geliştiren değil; tüketimi özendiren, sağlık hizmetlerini piyasalaştıran, kamu tarafından çok daha ekonomik yöntemlerle inşa edilebilecek hastanelerin yerine kamu-özel ortaklığı ile yapılan devasa şehir hastaneleriyle milyarlarca doları sermayeye aktaran, tıbbi görüntüleme yöntemlerinin kullanımında OECD birinciliğine soyunan sağlık politikaları; hastalarımızın yaşamsal ilaçlarına ulaşmakta güçlük çektiği bu günlerin hazırlayıcılarıdır. Bir kez daha yetkililere sesleniyoruz. Çözüm basit ve yalnızca sizin ellerinizde. Ekonomik krizin faturasının hastalarımıza ödetilmesini kabul etmiyoruz. Sermayeye, özel hastanelere, şehir hastanelerine sağlık bütçesinin çok önemli kısmının ayrılmasına yol açan sağlık politikaları halkın sağlığını olumsuz etkilemektedir. Kamu otoritesi; Sağlık meslek örgütleriyle işbirliği yaparak, giderek büyüyen tıbbi cihaz ve ilaç temini sorununa çözüm bulmak zorundadır. Krizin sağlık alanındaki boyutunun hafifletilmesi, kamucu bir sağlık anlayışının benimsenmesiyle mümkündür. Sağlığa ve ilaca erişimin önündeki engeller kaldırılmalıdır” dedi.