Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı, Dezenformasyon Yasası’yla ilgili Türkiye genelinde eş zamanlı yapılan basın açıklamasında yasayı eleştirdi. AHP Meydanı’ndaki basın açıklamasında Dezenformasyon Yasasını ‘Sansür Yasası’ olarak gördüklerini belirten CHP İl Başkanı Serkan Sarı, basın açıklamasına başlarken ağzını bantla kapatıp, sansüre göndermesinde bulundu.

CHP İl Başkanlığı, TBMM’de kabul edilen Dezenformasyon Yasası’yla ilgili AHP Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Basın açıklaması öncesinde ağzını bantlayarak yasaya sansür göndermesinde bulunan CHP İl Başkanı Serkan Sarı, söz konusu yasayla birlikte muhalefetin ve halkın susturulmaya çalışıldığını kaydetti.  Sarı, basın açıklamasında şunları kaydetti: “Toplumun her kesimin sesini kısmaya çalışanlara karşı bugün meydandayız. Hep birlikte bir araya geldik. Muhalefetin ve basının haklı itiraz ve isyanını susturmak için çıkarmış olduğu bir yasa. Hepimizin sesini kesmek ve ağzını kapatmak için çıkartılmış olan bir yasa. Tek sesli bir yönetime bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz. Özgür yaşam hakkını, el birlik savunur olacağız.” dedi.

“YENİ BİR SUÇ TANIMI YAPILMIŞTIR”

2023 yılında yapılacak genel seçim öncesinde Dezenformasyon Yasası’nın çıkmasının özgürlüklerin önüne geçilmesi adına yapıldığını kaydeden CHP İl Başkanı Serkan Sarı, “Biz bu düzene itiraz ediyoruz. Yaşam düzenimize, hakkımızı hukukumuzu savunmamıza, yolsuzluklara sessiz kalmamak için meydanlara çıkıyoruz. Hepimiz al bayrağımızın altında özgürce yaşayalım diye meydanlara çıkıyoruz. Bugün Türkiye’de 81 ilde basın açıklaması yapıyoruz. Saray iktidarı cumhuriyetimizin son yüzyılında meclisi bir sansür yasasıyla açtı. Demokrasinin, hukukun, özgürlüğün ve eşitliğin yeniden tesis edileceği 2023 seçimleri yaklaşırken demokratik muhalefeti ve sivil halkı susturmakla ilgili yeni bir gelişimle daha karşı karşıyayız. Bu sansür yasasını seçimlere 8 ay kaldığı bir dönemde mecliste kabul edilmesi, seçim yaklaştıkça iktidarını kaybedeceğini anlayan iktidarı içinde bulunduğu durumu göstermektedir. İktidarın bu yasayla birlikte başta düşünce ve ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlükleri gazeteciliği ve basın özgürlüğünün altına son bir dinamit koymak istediği ortadadır. Öyle ki yasanın 29.maddesiyle halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma sucu diyerek sınırları ve içeriğinin ne olduğu belli olmayan yeni bir suç tanımı yapılmaktadır. Muğlak ve sınırı belli olmayan bu ifadeyle saray yargısına hangi bilginin aldatmaya yönelik olduğu bilgi ve yetkisi verilmiştir. Aynı zamanda sosyal medyada yapılan eleştiriler dezenformasyon olarak kabul edilecek. Hangi haber halkı aldatır ve endişe yaratır sorusunun cevabı da yasa metninde yoktur. Bir yıldan üç yıla kadar ceza gerektiren bu suçun tanımını saray talimatıyla hareket eden yargı mensupları ve iktidar basının inisiyatifine bırakılmıştır” dedi.

“BU YASA SANSÜR VE OTO SANSÜR YASASIDIR”

Yasayla ilgili çekincelerini örneklerle aktaran CHP İl Başkanı Serkan Sarı, “ Buradan hep birlikte soruyoruz TÜİK’in yansıttığı enflasyonun gerçeği yansıtmadığını Türkiye’de gerçek enflasyonun üç hanelere ulaştığı söylen bir sosyal medya kullanıcısı dezenformasyon mu yapmış olacaktır? 8.5 milyon insanımız işsiz, iş olanlar da açlık sınırının altındaki asgari ücretli çalışıyor demek yalan haber yazmak mı sayılacaktır. Kamu ihalelerinin sözde pazarlık yöntemiyle beşli çetelere teslim edildiği, halkın sırtından milyarlarca lira kazanç sağlandığını ortaya çıkaran gazeteciler suçlu mu sayılacaktır. 128 milyar lira nerede demek kamu düzenini bozmak mı sayılacaktır. Ormanlarımız yanıyor, uçaklar neden kalkmıyor diye sorgulamak bazı savcılar tarafından halkı paniğe sevk etmek mi sayılacaktır?  Yıllarca bu ülkede yanıltıcı bilgileri yayan iktidarın ta kendisi ve kontrol ettiği saraydan yönetilen havuz medyasıdır. Kendi yandaşlarına bol bol ilan verirken muhalif basını yok sayan ve adete basın infaz kurumuna dönüşen Basın İlan Kurumu gazetelere ve haber sitelerine ceza verme yetkisiyle donatılmaktadır. Bu yasa baştan aşağıya sansür ve oto sansür yasasıdır” dedi.