Balıkesir İnsan Yönetim Platformu Koordinatörü İsmail Orhan Sönmez, Balıkesir iş dünyasındaki personellerin firma bağlılığının önündeki sorunlara yönelik uyarıda bulundu.

Yeni yatırımlarla her geçen gün kalifiye personel ihtiyacı artan Balıkesir’de çalışanı bulmak kadar motivasyonunu sağlamak ve elde tutmanın da önemli olduğunu hatırlatan BALİP Koordinatörü İsmail Orhan Sönmez firmaların kendilerine özgü motivasyon uygulamaları geliştirmeleri gerektiğini ve işveren markalarını profesyonel bir ciddiyetle ele almaları gerektiğini vurguladı. Son dönemlerde firmalarda artan iş bırakmalar ve uzaktan çalışmalara yönelik artan taleplerle çalışanların firmaya bağlılıklarının azaldığına dikkat çeken Sönmez, “ Dünya genelinde bir yetenek açığı var. Yetenekten kasıt iş dünyasının ihtiyacı olan teknik becerilere ve iş zekasına sahip çalışanlar. İlaveten Türkiye’de eğitimin sistemindeki kalite sorunları nedeniyle ayrıca bir yetenek eksikliği var. Ülkedeki ücretler nedeniyle ve uzaktan çalışma opsiyonlarının da artmasıyla genç çalışanların bir çoğu beyin ve enerjilerini yurt dışı firmaları için kullanmayı tercih ediyor. Büyük firmalar yetenekli gençleri kazanmak ve tutmakta zorlanıyor. Dünya ve Türkiye’de şartlar böyle iken Balıkesir ve Çanakkale’yi içine alan Güney Marmara bölgesinde artan yatırımlar nedeniyle ciddi bir insan kaynağı ihtiyacı doğmuş durumda. Bu şehirlerin kalifiye işgücü havuzu belli. Büyüyen firmalar için 2 opsiyon var; diğer firmalardan transfer yapmak ya da bölge dışından nitelikli emeği bölgeye çekebilmek. Bölgedeki kalifiye olmayan genç emeği hızlı bir şekilde mesleki eğitim kurslarından geçirerek işgücü havuzuna dahil etmek.

ÇALIŞANLARIN ELDE TUTULMASI İÇİN YAPILMASI GEREKENLER!

Balıkesir’de çalışan ücretlerinin artmasına rağmen diğer çalışan tercihlerinde yapılması gerekenlerin de olduğunu vurgulayan Sönmez, bu konuda atılacak adımlarla ilgili şunları kaydetti:  “ Yeteneğe talep hem dünyada hem ülkemizde artarak devam edecek. İlaveten bölgemizde daha yoğun bir talep oluşacak. Dünyadaki trendler ve çalışma koşullarındaki değişim yereldeki firmalarımızı da etkileyecek. Çünkü çalışanlar daha iyi çalışma koşulları arayışına girecekler. İyi çalışma koşulları dendiği zaman bizim aklımıza gelen ilk ve tek şey daha yüksek ücret ve haklar oluyor. Ancak Ücret ve yan hak çalışanın işte kalma motivasyonunun sadece küçük bir bölümü. Yüksek ücret vererek kimsenin nitelikli çalışanlarını tutamayacağı bir noktaya geliyoruz. Firmalar yetenekli çalışanlarını elde tutmak üzere IK çözümleri geliştirmeli ve IK’lar daha proaktif davranmalı. Çalışanları elde tutmak için ise firmaların herkesin yöneldiği, ücret ve yan haklar, sosyal etkinlikler gibi klişe faaliyetlerin ötesinde çalışanlarına spesifik olarak ne sunacaklarına bakmaları gerekiyor. Firmaların başarısı “en azından %40 bir çekirdek sadıklar topluluğu yaratabilmelerine bağlı.  Bunu yapmak için firmaların yönetim kültürlerini ve pratiklerini özelleştirmeleri gerekiyor. Birilerini taklit etmek yerine kendi çalışanlarının önceliklerini doğru anlayıp ona göre bir motivasyon modeli oluşturmaları gerekiyor. Gallup’un 2022 yılında yaptığı iş gücü araştırmasının önemli bulgularından biri de çalışanlar için  “refahın” (wellbeing), yeni işyeri zorunluluğu olduğu tespitidir. Kuruluşlar işçileri bir çalışan gibi değil insani bütünlükleriyle değerlendirmek zorundadırlar. İnsanların işi nasıl deneyimlediği, iş dışındaki hayatlarını etkiliyor. Çalışanlar insani bütünlüklerine hitap eden işlerde daha kalıcı olmayı seçiyorlar.